SERVETİFÜNUN EDEBİYATI’NIN DİVAN EDEBİYATI KALIPLARINI YIKMADAKİ ROLÜ
Bilindiği üzere Divan Edebiyatı’nda belli bir kalıp seçilir ve şiir o kalıba göre yazılırdı. Yani şairler yıllardır süregelmiş olan bu kalıpların dışına çıkamaz, kafalarına göre bu kalıplarla oynayamazdı. Oynasa ve bu şekilde oluşturulmuş bir şiir yazsa bile o kişi şair olarak kabul görmez ve bu camiadan biri sayılmazdı.
Aradan geçen yıllar edebiyatımızda içeriksel ve biçimsel alanda birçok değişikliğe sebep olmuştur ve bir zamanlar egemen olan kalıpların zamanla yerle bir olması kaçınılmaz bir hale gelmiştir. Biz bu süreçte “Servetifünun” Edebiyatı’nın rolünü ele alacağız:
Divan Edebiyatı’nda tek bir aruz kalıbı seçilir ve yazılan şiirin tamamında o aruz kalıbı kullanılırdı. Servetifünun’da ise bu zorunluluk yıkılmıştır. Şöyle ki: Divan’da durum belirtilen şekilde iken Servetifünun’da bir şiirin tamamı için salt bir tane kalıp değil de her birim için ayrı bir aruz kalıbı seçilmeye başlandı. Bu şekilde yazılan şiirler “Serbest Müstezat” adını aldı.
İkinci olarak Divan’da bulunan nazım şekillerine ek olarak Fransız edebiyatından sone, terza-rima ve triyole nazım şekilleri alınmış ve kullanılmaya başlanmıştır. Bu da şiir yazımındaki serbestiyeti artırmıştır.
Servetifünun’da mensur şiirin etkinliği artmıştır. Mensur şiir ise adından da anlaşılabileceği gibi hiçbir kurala bağlı kalmaz ve tamamen serbestiyet arz eder. Servetifünun’daki bu gelişme kalıpları yıkma sürecindeki en büyük, önemli ve etkili adım sayılabilir.
Anjambman dediğimiz teknik de bu dönemde edebiyatımıza kazandırılmıştır. Divan’da bir cümle bir mısrada bitmek zorundaydı. Bu teknik ile şairler bir cümleyi bir mısrada yarım bırakıp bir alt mısrada tamamlayabilme imkânı elde etmişlerdir.
Divan’da “Kafiye göz içindir.” Anlayışı bulunmaktaydı. Bu anlayışa göre bir birimde kafiye yapılacak her mısranın sonu birbirleri ile tıpa tıp benzerlik göstermelidir. Aksi takdirde yapılan şey kafiye sayılmazdı. Servetifünun’da ise “Kafiye kulak içindir.” Anlayışı hâkim olmaya başlamıştır. Anlayışta yaşanan bu değişim ile kafiye yapma kuralları daha da yumuşamıştır, dolayısıyla şairlere serbestiyet kazandırmıştır.
Burada da görüldüğü üzere Servetifünun Edebiyatı, Divan Edebiyatı’nın kalıplarının yıkımı aşamasında çok büyük çok büyük ve önemli bir rol üstlenmiştir.